KUŞAKLAR ARASI İLETİŞİM- VELİ BİLGİLENDİRMESİ
Kuşak Nedir?
Aynı zaman aralığında doğmuş ve benzer kültürel olayları paylaşmış, benzer sorumluluklar yüklenmiş insan topluluklarına “kuşak” adı verilir.
X KUŞAĞI
• 1965-1979 arası doğmuş olan kişilerdir.
- Kurallara uyumlu
- Aidiyet duygusu güçlü
- Otoriteye saygılı
- Sadık
- Çalışkan
X KUŞAĞI
- İş yaşamlarında
- çalışma saatlerine uyumlu • iş motivasyonları yüksek
- İnançlı ve sabırlı.
Daha çok yaşamak için çalışırlar.
bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır. Ülkemizin %22’sini oluştururlar.
Y KUŞAĞI
1980-1999 arası doğmuş kişilerdir;
- Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği kuşak özelliği taşırlar .
- Bağımsız olmayı severler.
- Özgürlüklerine düşkünlerdir.
- İş yaşamlarında da farklılardır.
- İş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekmektedir.
- Örgütsel bağlılıkları azdır.
Y KUŞAĞI
- Bir an önce yönetici olmak veya kendi işlerini kurmak isterler.
- Sadece yaşamlarını sürdürmek için değil, daha rahat para harcamak için çalışırlar.
- Uyumsuzdurlar, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttukları bir gerçektir.
- Aşırı bireycidirler, otorite ve kural tanımazlar.
- Ülkemizin %35’ini oluşturmaktadırlar.
Z KUŞAĞI
2000 yılı ve sonrasında doğmuş kişilerdir;
- İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı severler.
- Özellikle internet aracılığıyla sosyalleşmeyi tercih ederler.
- Ülkemizin %17’ sini oluşturmaktadır.
Z KUŞAĞI
- Z Kuşağı;
- Oyuncak yerine tabletle oynarlar.
- Çabuk tüketen bir nesildir.
- Birden fazla konu ile ilgilenebilme yetenekleri gelişmiştir.
KUŞAK FARKI- KUŞAK ÇATIŞMASI?
Her kuşak bir öncekini dar görüşlü, tutucu ve modası geçmiş olarak görmüş; bir sonraki kuşağı ise sorumsuz ve saygısız olarak nitelendirmiştir.
Oysaki her birinin karakteri, beklentileri, yaşama amacı, içinde bulundukları koşullar, iş yapış şekilleri farklı. Bu farklılıklara bir de iletişimdeki yanlışlıklardan kaynaklanan sorunlar eklenince kuşak çatışması dediğimiz durum ortaya çıkar.
OLASI ÇATIŞMA KONULARI VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER VE İLETİŞİM
Kuşak çatışmaları genellikle genç yaş grubu üzerinde odaklanmaktadır. Çünkü gençlik döneminde duygular yoğundur ve sürekli dalgalanma gösterirler. Gençler sevinçle üzüntü, sevgi ile nefret arasında gidip gelir.Ruhsal tepkilerinde aşırılık, davranışlarındaki çelişki bu döneme özgü bir bocalamanın belirtisidir. Gençler, bir yandan içinden gelen dürtülerini dizginlemeye çabalarken öte yandan çevresi ile çatışmaya girebilir. İç dünyası ile dış dünya arasında dengeler kurmaya çalışır. Gençler, kendine özgü yaşamak istemekte, bağımsızlığını kazanmaya çabalamaktadır.
Kuşak çatışmasının bireysel nedenleri, gencin kimliğini kazanma ve kanıtlama süreci ile ilgilidir. Sosyo-kültürel nedenler ise; teknolojik değişmeler, bilgi patlaması, eğitim alanındaki gelişmeler, savaşlar, devrimlerdir. Toplumsal değerlerin değişmesi, gençlerde deneyim eksikliği, yetişkinlerde çekicilik ve enerji eksikliğinden kaynaklanmaktadır.1
Toplumumuzdaki sürekli değişmelerin aile ortamına yansıması sonucu, eski anne-baba ve genç ilişkisinde davranış kalıpları değişmekte, yeni ilişkiler ortaya çıkmakta ve bu yeni ilişkiler çerçevesinde gençler ile yetişkinler, çeşitli anlaşmazlıklara düşmektedir. Kuşaklar arası görüş ayrılıklarını şöyle sıralayabiliriz:
- a) Kılık kıyafet,
- b) Arkadaş seçimi,
- c) Para harcama,
- d) Eğlence tarzı,
- e) Dini konular ve geleneklere bağlılık,
- f) Meslek ve okul tercihi,
- g) Siyasî konular.
Kuşak çatışması aslında üzülecek değil, sevinilecek bir olgu olarak değerlendirilmelidir. Gençlerin atılgan tavırları, coşkuları, hatta hayalci tutumları, gelişmelerin ve yeniliklerin kaynağıdır. Gençlerin farkındalıkları; toplumsal yaşamda, sanatta ve bilimde yeniliğin, değişikliğin peşinden gitmeleri ilerlemenin temelini oluşturur. Bu sebeple gençlerin yetişkinlerle yaşadığı kuşak çatışmasını ortadan kaldırmak yararlı bir sonuç ortaya çıkarmaz.
Önemli olan bu çatışmayı toplumun faydasına olacak şekilde kullanabilmektir. Bazı durumlarda kuşaklar arasındaki farklı tutum, düşünme şekli ve anlayış farklılıkları olması nedeniyle gençle yetişkin arasında yeterli düzeyde dostça ilişki kurulması zorlaşır. Gençlerle yetişkinler, aralarında yaşana kuşak çatışmasını kontrol edemezse ya da çok büyük sorunlar yaşadıklarında baş edemezse, bunu çözümleyebilmek için bir uzmana başvurmaları önemli bir adım olacaktır.
Bütün yaşananlara karşılık kuşak çatışması toplumsal değişmeye yol açan bir sosyal oluşum olarak ortaya çıkar. Gençler, yetişkinlerin yaşam şekillerine, değer ve inançlarına, onların seçimlerine ve fikirlerine bağlı kalmaları çatışmaları engeller ancak değişim olmaz, Gelişim ve ilerleme olmaz. Gençler sayesinde toplumsal yaşamda, düşünce sisteminde, bilim ve sanatta sayısız yenilikler eski olan şeylere bir tepki sonucu ortaya çıkar. Bu durum ise, genellikle kuşak çatışmasının ortaya çıkardığı olumlu bir sonuçtur. Peki, gençlerle yetişkinler birlikte barış ve karşılıklı saygı içinde yaşayabilir mi? Bu durum şu koşullar sağlanırsa mümkün olur:
- İlk olarak her iki taraf uzlaşmaya engel olan ön yargılı tutumlardan ve eleştirel bakıştan vazgeçmeye çalışılmalıdır.
- Yetişkinlerin gençlere karşı göstereceği ilgi, sevgi ve anlayış kuşaklar arası çatışmayı yumuşatma etkili olur, gençlerle barış içinde yaşanması sağlanır.
- Çözüme ulaşmak için bir diğer yaklaşım da yaşam boyu eğitim anlayışını benimsemektir.
- Yetişkinlerin yeni gelişmelere sıcak bakıp, toplumsal değişime ayak uydurabildiği ölçüde çatışma azaltılabilir. Yetişkinler, kendi gençlik dönemlerinin yanında, bugün yaşanan gelişmelerin getirdiği değer değişikliklerini benimsemeleri de mümkündür.
- Yetişkin eğitimi ile gençlik döneminin özellikleri kabul edilir ve bu dönemin sağlıklı aşılması için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması amaçlanır. Çünkü gençler kabul etmese de bu dönemde yetişkin yardımına ihtiyaç duyarlar.
- Ebeveynler gençlere bu yardımı duyurmadan, özenle ve doğru bir şekilde yapmalıdır.
- Gençleri kendilerine ait bir parça olarak görmek yerine bağımsız bir varlık olarak gelişmelerini sağlamalarına yardımcı olmaları gerekir. Gencin kendi kimliğini kanıtlamasına ve özerkliğini oluşturmasına fırsat vermeleri gerekir.
- Gençlerle uzlaşma sağlanabilmesi için karşılıklı hoşgörü ortamında çözüm yollarını denemek gerekir.
Sümeyye AYDOĞAN
Psikolojik Danışman